Tacettin FURUNCUOĞLU
Yeşil-Siyahlı ekibimiz ilk puan kaybını Afjet Afyonspor karşısında yaşadı. Maç sonu tabelada yazan
1-1’lik skor 2 puanı Afyon’da bıraktırırken liderliği de Orhangazispor’a armağan etmek anlamına geliyordu. Peki, bu puan kaybının yaşanmasını kimler bekliyordu? Şahsen ben bir kayıp yaşanacağından emindim. Neden mi? Çünkü takımda yolunda gitmeyen bir şeyler vardı beni rahatsız eden, bu da takımı dışarıdan gözlemleyen benim bile gözlerimden kaçmıyordu. Ne olduğunu tam olarak algılayamasam da, bunu en kısa zamanda çözüme kavuşturmalıyız. Sezona güzel bir havayla giriş yaptık. Taraftar, şehir takıma çok inanıyor. Yeni projeleri hayata geçirdik. Her şey çok güzel gidiyor derken bu sezon da stratejik hatalar ne olur yapmayalım. Bizim hedefimiz bu sezon şampiyonluk olabilir fakat Türkiye Kupası’ndan neden bu kadar kolay vazgeçtik. Diriliş parolası ile yola çıkan bir yönetim nasıl bir strateji ile Türkiye Kupası maçına yedek kadroyla çıkıyor. Zaten bir önceki turdaki maçta yine yedeklerle çıkılmış uzatma dakikalarında gelen golle bir üst tura çıkmaya hak kazanmıştık. Buradan bir ders çıkarmadık mı kulüp olarak? Hadi diyelim bu sezonki planlamada sadece lige odaklandık. O zaman diriliş parolamızın ne anlamı kaldı. Ezeli rakip olduğumuz bir şehrin takımına karşı bu kadar kolay mağlup olmak yani pes etmek Sakaryaspor’a yakışı kaldı mı? Biz terimizin son damlasına kadar mücadele eden, pes etmeyen bir kulübüz. Bu saatten sonra da kimse bizi, strateji vs. diyerek yolumuzdan alıkoymasın. Rotasyon adı altında yapılan bu hamle bizi Türkiye Kupası’ndan etti. Peki, Sayın İsmail Cem Cambaz’ın yaptığı bu rotasyon işe yaradı mı? Hemen Cambaz’ın maç sonu yaptığı açıklamalara yer vermek istiyorum; ““İlk yarı oldukça tutuktuk. Devre arası oyuncularımızı daha çok motive etmeye çalıştık. İkinci yarı kazanma adına daha çok mücadele veren bir takım görüntüsü ortaya koyduk. 1-0 mağlup iken biraz daha risk aldık bu yüzden Murat Hacıoğlu’nu oyundan alıp Abdülkadir’i oyuna aldık. Bu dakikadan sonra aradığımız golü bulduk. Fakat takım son bölümlerde yorgun düştü son 10 dakikada rakibe çok pozisyon verdik.” Demek ki rotasyon bir işe yaramamış. İlk yarı kalesinde birçok pozisyon gören bir Sakaryaspor ilk yarıyı 1 gol yiyerek tamamlıyor, soyunma odasına 1-0 geride giriyordu. Zaten ilk yarı etkili bir oyun ortaya koyamadık. 2. yarı Murat Hacıoğlu gibi kreatif ve uzaktan şut çekebilen bir oyuncu oyundan alınıp yerine ise rakip kaleyi baskı altına alabilmek adına oyuna 2. forvet dahil ediliyordu. Bir süre atak oynayan Yeşil-Siyahlı ekibimiz beraberlik golünü, bir yan toptan defans oyuncumuz Zafer Aydoğdu’nun kafa vuruşu ile buluyordu. Maçın son 10 dakikasına beraberlikle girilirken fizik kondisyonumuz iyice düşüyor ve bu kritik dakikalarda birçok pozisyonu kalemizde görüyorduk. Bu kötü futbola rağmen maçın sonuna beraberlikle girip, hanemize 1 puanı yazdırdık.
Bu izlenilen stratejiyi bir hata olarak yorumluyorum. Diriliş parolası ile yola çıkan yeni projeler üreten bir kulüp Anadolu kulüplerini kıskandırmaya başlamışken Türkiye Kupası’na bu kadar kolay havlu atmak çok büyük bir yanlış. Ayrıca ligde de tökezliyorsak bu yanlış tescilleniyor. Bir Süper Lig takımı olsak ve kadromuz çok iyi futbolcular ile dolu olsa Şampiyonlar Ligi maçımız için bir rotasyon yapsak her şeyi anlarım ama biz 3. Lig’de oynuyoruz ve her maç bizim için final değeri taşıyor. Her maça kazanmak için çıkmalıyız. Taraftarımız hayal kırıklığına uğramaktan yıldı artık. 2 yıldır umutlarımız törpüleniyor. Şimdi bu kadar umut saçan bir kadro hedefleri olan bir başkan gören şehrimiz, yine takımını sırtlamış durumda. Ben başkanımız İsmail Gürses’e inanıyorum. Taraftarının sesine kulak veren saygı duyan ve sürekli güzel şeyler üretmek için çabalarken hiçbir olumsuzluğa taviz vermeyecektir.
Sakaryaspor’u hak ettiği yere taşımak tüm Yeşil-Siyahlı gönüllerin bir borcudur.
Saygılarımla.
Tacettin Furuncuoğlu