Papazın biri fakir ve sevil kılıkta Abdülkadir'i Geylâni hazretlerini yolda çevirir ve Ey Geylâni bak etrafında bir sürü taleben hizmetkârın var. Bir sözünle canlarını verirler. Ben ise sefil ve aynı zamanda yoksulluk içindeyim. Hayatım zindan olmuş bir kuru ekmeğe muhtacım, sen ise cennette gibisin. Ben, bir hıristiyanım, senin peygamberine inanmıyorum, teslis inancındayım, sana göre kafirim.

Hal böyleyken senin peygamberin bir Sözünde " Müslüman için dünya zindan, kafir için ise cennettir" diye söylüyor.  Hangimiz cennette hangimiz zindanda. Doğru sözlü olmayan, hiç peygamber olur mu?

 Geylâni hazretleri gülümser. Evet bu söz peygamberimiz s.a.s ait bir hadistir. Yaklaş yanıma der ve sağ kolunu havaya kaldırır. Bakmasını söyler. Papaz, Abdülkadir-i Geylâni'yi, Alemlerin Rabbinin inayetiyle cennete görür. Aman Rabbim! Bu ne saltanat bu ne ihtişam der ve şaşkınlık için de kalır. Geylâni o halime göre benim durumum nedir? Papaz yemin ederim ki sen zindan da mahkumsun!

Sonra sol kolunu kaldırıp bakmasını söyler. Papaz bakınca kendini cehennemde görür. Korkunçluğu karşısında bayılır. Kendine gelince Geylâni sorar; Orda gördüğün halinle sen şimdi nerdesin? Cennetteyim ya Gavs Cennetteyim!

Bu bir menkıbe, metafizik unsurlar barındırıyor. Üç boyutlu bir dünyada zamanın göreceliğinin bile tartışma konusu olduğu bilgi ve akıl düzeyinde ki insanların, ancak inançla kabul edebileceği bir olay. Yani inanmayan biri için safsatadan öteye geçmez. Dolayısıyla sözlerim ateistlere değil.

Ahiret inancı zayıf olanlar, Batılıların Dünya da ki herine bakıp imrenirler. Zannederler ki bu durum onların kendilerinin kazancıdır. Kendi sistemlerinin bir ürünüdür. Yanılırlar!
Aynı düşünceye sahip olanların bir diğer tezide geri kalmışlığı dinden kaynaklandığını iddia etmeleridir. 

İslam Coğrafyası diye tabir edilen Ortadoğu'da Yaşananlar asla dini kurarla ilişkilendirilemez. Bilakis dinden uzak kalmışlıkla bağdaştırıla bilinir.

İslam dini asla ve asla zulmü desteklemez. Masum olan bir kişiyi öldürmeyi, tüm insanlığı yok etmekle eş tutar.

Övülen ve örnek gösterilen Batı medeniyeti, düne kadar tarihin en büyük savaşlarını kendi arasında yapmıştır. 50 milyondan fazla insan bu savaşlar da ölmüştür.  İkinci dünya Savaşı'nın bitiminden 70 yıl bile geçmemiştir. Devletler tarihinde bu çok kısa bir zaman sayılır.

İslami değerleri, temel edinen devletlerin ki en sonuncusu Mirasçısı olduğumuz Devleti Aliye dir. 1000 yılı aşkın bir süre Dünya'nın imrendiği medeniyetler kurmuştur. Bugünkü  Batı, o medeniyetlerin kırıntılarından inşa edilmiştir.

Hal böyleyken Batı Dünyasına imrenmek gaflettir. Çözümü onlar gibi olmakta aramak ise ihanettir. Muassır medeniyet dediğiniz, merhum istiklal marşı şairimiz Mehmet Akif'in ifadesiyle tek dişi kalmış canavardan başka bir şey değildir.

Ortadoğu'da yaşananlar özümüze dönmemiz,  tekrar islam şeriatı üzerine medeniyetler inşa etmemiz için ibret almamız gereken hadiselerdir. Etnik ayrımcılık ve İslami Birlikteliği sekteye uğratan mezhep düşmanlıklarını, ortadan kaldırmak ancak Alemlerin Rabbi olan Allah'ın ipine sarılmakla olur. O da Kur'an'dır.