“Kim ‘Kul hüvallâhü ehad’ı (İhlâs Sûresi’ni) bin defa okursa muhakkak kendini Allâhü Teâlâ’dan satın almış olur (Yani Allâhü Teâlâ, onu Cehennem’den âzâd eder).” (Münâvî, Feyzu’l-Kadîr)
Sahâbe-i Kirâm’dan İkrime (r.a.) demiştir ki: Müşrikler, Resûlullah (s.a.v.) Efendimize gelerek, “Bize, Rabb’inden, onun vasıflarından haber ver.” dediler, bunun üzerine İhlâs-ı Şerîf Sûresi nâzil oldu. Bu sûre-i celîle, Allâhü Teâlâ’nın zâtından bahsetmekte, onun sıfatlarını en hâlis bir surette beyan etmektedir. Hadîs-i şerîfte, “Yedi kat gökler ve yedi kat yerler, ‘Kul hüvallâhü ehad’ üzerine kurulmuştur.” buyurulmuştur. Yani, Allâhü Teâlâ’nın tevhîdine, birliğine delil olarak ve bu sûre-i celîlede geçen Cenâb-ı Hakk’ın sıfatlarını bildirmek için yaratıldı, demektir.
Bir zât namaz kılarken, bu sûre-i celîleyi okumuştu. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) onu işitince, “Şu zât, Rabb’ini tanımış, ârif bir kuldur.” buyurdular.
İhlâs Sûre-i Celîlesi, Kur’ân-ı Kerîm’in üçte birine denktir. Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem:
“Sizden biriniz her gece Kur’ân-ı Kerîm’in üçte birini okumaktan âciz mi kalıyor?” buyurdular. Ashâb-ı Kirâm:
“Bir kimse, Kur’ân-ı Kerîm’in üçte birini her gece nasıl okuyabilir?” dediler, Resûlullah Efendimiz (s.a.v.):
“İhlâs Sûresi, Kur’ân-ı Kerîm’in üçte birine muâdildir.” buyurdular.
Hadîs-i şerîften anlaşılacağı üzere, İhlâs-ı şerîfi bir defa okumanın sevabı, Kur’ân-ı Kerîm’in üçte birini okuma sevabına denktir. Üç defa okuyan ise Kur’ân-ı Kerîm’i hatmetmiş gibi sevap kazanır.
Eğer denilirse ki: Kur’ân-ı Kerîm’i okuyana, okuduğu her harfe mukâbil on hasene yazılır. Buna göre Kur’ân-ı Kerîm’in tamamını okuyana, İhlâs Sûresi’ni okuyana nispetle kat kat sevap yazılmaktadır. Öyleyse İhlâs Sûresi’ni okumak, nasıl Kur’ân-ı Kerîm’in tamamını okumaya, sevap bakımından muâdil olabilir?
Cevabı şudur: Kur’ân-ı Kerîm’i okuyana, okuduğu her harfe mukâbil ayrı ayrı sevap yazılır. Hatmi bitirdiğinde ise ayrıca bir hatim sevabı verilir. İşte İhlâs-ı şerîfi bir defa okuyanın alacağı sevap, bu hatim sevabının üçte birine muâdil olur. En iyisini bilen Allâhü Teâlâ’dır.